16 Eylül 2019 Pazartesi

İsrail İşgali


Diyşe'de Filistinli bir dostum bana şunları söyledi: “Çocuklarımız çok erken yaşta radikalleşiyor. Oyun oynama şansları hiç yok. Okula giderken askerle karşı karşıya geliyorlar.” Dolaşırken ayağım neredeyse patlamamış bir göz yaşartıcı bombaya takılıyor. Dostum beni, “Bunlar her yerde bulu- nur, dikkat et” diye uyarıyor.

İsrail işgali altındaki topraklarda bulunan diğer 27 kampta olduğu gibi, Diyşe de intifadaya aktif olarak katılıyor. İntifadanın 1987'de başlamasından sonra bu topraklarda 900'e yakın Filistinli ve 85 İsrailli öldürüldü. Hapse atılan Filistinlilerin sayısının 12.000'i bulduğu zamanlar oldu. Akşam karanlığı çökmeye başlarken, yanımda birkaç Filistinli dostum ve fotoğrafçı Joanna Pinneo ile arka sokaklarda dolanmaya çıktım. Diyşeli gençler devriyeye çıkacak askerlere sataşmaya hazır bekliyordu. Alacakaranlıkta, sırtlarını duvarlara vererek gizlenen gençlerin yüzleri aniden şeytani bir ifadeye bürünüyor. Ben ise bu gençlerin, aynı gün daha erken saatlerde mahallede top peşinde koşuşturan cana yakın gençler olduğuna kendimi inandırmaya çalışıyorum.

Bir köşeyi döndüğümüzde miğferli, yüzleri siperlikle örtülü, M16 tüfeklerini sıkı sıkı kavramış dört İsrail devriyesiyle yüz yüze geliyoruz. Temkin- le bize yaklaşıyorlar. Başlarındaki askere İngilizce selam verip bir geceliğine buralara gelmiş Amerikalı bir gazeteci olduğumu anlatıyorum.

İsrailli çavuş siperliğini kaldırdığında ortaya 18 yaşlarında gencecik bir yüz çıkıyor. Şakası olmayan silahlar taşımasına rağmen bir an için çaresiz ve kaybolmuş görünüyor. Nazikçe ordu kuralları uyarınca adını veremeyeceğini anlatırken, liseye New Jersey'de gittiğini söylemeden de edemiyor. Ayrılırken, “Buralarda çok dikkatli ol” diye nasihat ediyor. Siperliğini indirip devriyesine devam etmek üzere uzaklaşıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder